Sıklıkla Rapor Kullanan İşçi İşten Çıkarılır mı?
Özellikle son dönemlerde salgın sebebiyle rapor alanların sayısında önemli bir artış görülüyor. Bu durum sadece koronavirüs yüzünden değil, diğer sağlık gerekçeleri ile de sık tekrarlanabiliyor. Böyle bir durumda ise çalışanların aklına sık rapor kullanan işçi için işten çıkarılıp çıkarılmayacağı geliyor.
Sık Rapor Kullanılması Halinde Ne Olur?
Çalışanların sağlık gerekçeleri ile iş sözleşmelerinin işveren tarafından feshedilmesi için birtakım koşulların sağlanıyor olması gerekmektedir. Uzun süreli hastalık sebebiyle ihbar süresinin 6 haftayı aşan raporların alınması durumunda iş sözleşmesi işveren tarafından geçerli nedenler kapsamında feshedilmektedir. Fakat söz konusu süreleri aşmamak ile beraber sık sık rapor kullanan çalışan da işten çıkarılabilmektedir.
Her ne kadar işletmeler için salgın yüzünden işten çıkarma yasağı bulunuyor olsa da ilgili yasak kapsamında çalışana önce ücretsiz izin verilmekte daha sonra da yasağın bitmesi ile iş sözleşmesinin feshedilmesi işverenler tarafından planlanmaktadır. Bu yüzden çalışanlar, hangi durumda haklı olarak iş sözleşmelerinin feshedilebileceğini bilmek durumundadır. Bu açıdan işverenin sıklıkla hastalanan ve uzun süreli rapor kullanmakta olan çalışanlarını hangi durumda işten çıkarabilecekleri 4857 sayılı kanun kapsamındadır. İlgili kanun kapsamında çalışanın kendi kastından ya da dikkatsiz yaşayıştan ötürü, içki ya da benzeri madde kullanımı ile bir hastalığa yakalanması, engelli hale gelmesi gibi durumlarda işveren tarafından tazminatsız şekilde işten çıkarılma durumu söz konusudur. Bunun gerçekleşmesi için de söz konusu sebeplerden ötürü doğacak devamsızlığın peş peşe 3 iş günü ya da bir ayda 5 iş gününden fazla sürmesi koşulu bulunmaktadır.
İş Sözleşmesi Feshedilebilir
Çalışanın yakalandığı hastalığın tedavi edilmeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca olduğunun Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi halinde de işveren tarafından iş sözleşmesi feshedilebilmektedir. Bu nokta, özellikle işten çıkarma yasağı bittikten sonra koronavirüs için de geçerli olacaktır. Hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde ise iş sözleşmesinin işveren tarafından herhangi bir bildirim yapılmadan fesih hakkı, çalışanın iş yerinde olan çalışma süresine bağlı kalmak kaydıyla hak etmiş olduğu ihbar süresini alt hafta aşmasından sonra doğmaktadır. Kadın çalışanların doğum ve gebelik durumlarında ise bu süre annelik izninin bitiminden itibaren başlamaktadır.
Bildirim süresinin hesaplanması ise diğer adıyla ihbar süresinin hesaplanmasında, ilgili işyerindeki çalışma sürelerine göre değişiklik göstermektedir. Bildirim süresi iş sözleşmesi kapsamında 6 aydan az sürecek çalışan için 2 hafta, 6 aydan 1,5 yıla kadar süren çalışanlar için 4 hafta, 1,5 yıldan 3 yıla kadar sürmüş çalışanlar için ise 6 hafta olarak uygulanmaktadır. Üç yıl ve daha uzun süredir çalışmakta olanlar için ise bildirim süresi 8 haftadır. Bu bildirim sürelerine ek olarak 6 hafta daha rapor kullanacak çalışanın iş sözleşmesi feshedilebilmektedir. Bunun hesabı da iş sözleşmesi 6 aydan az süren işçi 8 hafta, 6 aydan 1,5 yıla kadar süren işçi 10 hafta, 1,5 yıldan 3 yıla kadar süren işçi 12 hafta, 3 yıldan daha fazla süren işçi için 98 gün hesabı yapılmaktadır.
Sık Rapor Durumunda Sözleşme Feshedilir mi?
İhbar süresinin 6 haftayı geçmesi gerekçesi ile çalışanın iş sözleşmesinin feshedilmesi için raporun aralıksız olması gerekmektedir. Aralıklı olduğunda işten çıkarma durumu söz konusu olmaz. Uzun süreli sağlık raporu aldığı gerekçesi ile çalışanın işten çıkarılması kıdem tazminatı alma hakkını da ortadan kaldırmamaktadır. İşveren, sağlık gerekçesi ile rapora dayandırarak işten çıkardığı çalışanlar için kıdem tazminatlarını ödemekle yükümlüdürler ancak ihbar tazminatını ödemezler. Ancak ihbar tazminatı vermemek için de işverenlerin ilgili ihbar sürelerinde mutlaka bildirim yapmaları gerekiyor.