Asgari Ücrette Son Görüşme Haftası, Komisyon Toplanıyor
Asgari ücret tespit komisyonu bu hafta da 2021 yılında asgari ücret ne kadar olacak sorusuna yanıt bulmak amacıyla toplanacak. Üçüncü toplantının ardından asgari ücret belirlenmesi bekleniyor. Asgari ücretteki artıştan çalışanlar kadar devlet de yararlanmış olacak. Buna göre 3 TL’lik bir artışın 2 TL’si işçiye, 1 TL’si ise devlete gidecek.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu Toplanıyor
Asgari ücret tespit komisyonu gelecek yıl asgari ücretin ne kadar olacağını belirlemek üzere tekrar toplanıyor. Yarın başlayacak olan toplantıda bekar bir çalışan için hesaplanacak olan geçim tutarının Türkiye İstatistik Kurumu tarafından sunulması bekleniyor. Geçen yıl TÜİK bekar bir çalışanın asgari geçim tutarını ağır işlerde 2 bin 331 TL, orta işlerde 2 bin 86 TL ve hafif işlerde ise bin 940 TL olarak açıklamıştı. Bunun yanında asgari ücret merak edilirken işçi, işveren ve hükümet tarafından henüz asgari ücret artışına yönelik bir öneri gelmedi. Şimdiye kadar yapılan iki toplantı esasında rakamların sunulmadığı toplantılar olarak kayda geçti. İşçileri temsil eden Türk-İş sendikası yapmış oldukları açıklamada önceki yılların aksine asgari ücret için talep ettikleri rakamı dile getirmiyor. Öncelikle işveren temsilcilerinin ve hükümetin tekliflerini duymayı bekleyen sendika bu kapsamda teklifleri değerlendirecek ve kendi tekliflerini sunacak. Bu hafta sonuna kadar yapılacak olan görüşmelerde de yeni asgari ücret rakamı belli olacak.
Asgari Ücret Artışı Devlete de Yarıyor
Her ne kadar asgari ücret artışı sadece çalışanları ilgilendiriyor gibi gözükse de artıştan devlet de büyük bir kazanç elde ediyor. Çünkü asgari ücretteki artış devlet gelirlerini de arttırmış oluyor. Örneğin asgari ücrette yapılmış olan 100 liralık artışın sadece 67 lirası çalışana, geriye kalan 33 lirası ise devlete gidiyor. Diğer bir deyişle asgari ücrete yapılacak olan zamda 3 liranın 2 lirası işçiye, 1 lirası devlete gitmiş oluyor. Bilindiği gibi asgari ücretten devlet oldukça yüksek miktarlarda kesinti yapıyor. Her ne kadar pek çok asgari ücret ile çalışan bu durumu bilmese de esasında brüt ve net tutarlar arasında çok fazla farklılık yaşanıyor. Örneğin brüt tutar 3000 bin lira iken devletin yaptığı kesintiler ile birlikte işçinin eline geçen tutar 2 bin 400 lira oluyor.
Bunun en büyük sebebini vergiler oluşturuyor. Türkiye’deki vergi sistemi diğer ülkelere kıyasla doğrudan maaşlar üzerinden tahsil ediliyor. Çoğu ülkede vergiler ayrıca hesaplanıp ödenirken Türkiye’deki sistem doğrudan çalışanın aldığı maaştan kesinti üzerine kurulu. 4A ve 4C kadrosunda çalışanlar böylece vergilerini her ay aldıkları maaş üzerinden ödemiş oluyorlar. 4B kapsamında olanlar da dışarıdan vergilerini ödeyerek yine vergi ödeyen kesim içinde yer alıyorlar. Asgari ücretli çalışanlarda ise vergilerin yüksek olması esasında yapılan artışların o yıl için çok fazla fayda sağlamamasına neden oluyor.
En Büyük Pay Gelir Vergisine Kesiliyor
Asgari ücrette kesintiler oranlarına bakıldığında brüt ücret üzerinden yüzde 14 oranında sosyal güvenlik primi kesintisi, yüzde 1 oranında işsizlik fonu primi, yüzde 15 oranında gelir vergisi ve binde 7,5 oranında damga vergisi kesintisi yapılıyor. Bu durumda asgari ücret yüzde 12 oranında artarsa ücret 2 bin 603 TL olacak ve devletin kazancı her çalışanda 136 lira artacak. Yüzde 15 oranında artış olursa asgari ücret 2 bin 673 olacak ve devletin kazancı da 170 lira her çalışanda artmış olacak. Her ne kadar yüzde 17 ve yüzde 20 oranları da ihtimal dahilinde olsa da asgari ücrete yüzde 12 ve 15 oranları arasında zam gelmesi bekleniyor.