Anlık İşlere Çağrı Sözleşmesi Nedir, Nasıl Yapılır?
Anlık işgücünün karşılanması için özellikle salgın ile birlikte anlık işlere çağrı sözleşmesi yaygınlaşıyor. Salgın ile birlikte daha da kullanımı artan sözleşme kapsamında anlık işlerin tamamlanıncaya kadar olan sürede çalışan hakları korunuyor.
Anlık İşlere Çağrı Sözleşmesi Nedir?
Kısmi süreli iş sözleşmesi yaygınlaşması ile birlikte aynı zamanda bu tür sözleşmenin bir tür alt türü olan çağrı üzerine sözleşme de yaygın hale gelmektedir. Hizmet sektörü başta olmak üzere anlık işgücü ihtiyacının karşılanmasına yönelik bir sözleşme türü olan bu sözleşme, uzun bir süredir mevzuat kapsamında bulunmasına karşılık, son birkaç yıldır etkin bir şekilde uygulanıyor. Özellikle koronavirüs salgını ile birlikte çalışma düzenlerinin önceden tespit edilememesi işverenleri bu sözleşmeden yapmaya yöneltiyor.
İşverenler için işgücü yoğunluğunun kendisine gelen talebe göre şekillendirme imkânı sunan çağrı üzerine çalışma sözleşmesi belirli bir dönem dahilinde işçinin ne kadar çalışacağını belirleyen ancak ne zaman çalıştırılacağını da kesin olarak belirlenmeyen iş sözleşmelerini ifade etmektedir. Normal kısmi süreli sözleşmelere kıyasla işçinin hangi günlerde ya da hangi haftalarda çalıştırılacağının önceden belirlenmemesi anlık işlere çağrı sözleşmesinin yaygın hale gelmesine neden oluyor.
Haftalık 20 Saat Çalışma Zorunlu Değil
Anlık çağrı iş sözleşmesi yapmak için belirli kurallar bulunuyor. İş Kanunu kapsamında haftalık çalışma süresine doğrudan bir alt sınırlama getirilmemektedir. Çalışan ve işveren aksini kararlaştırmadıkları sürece haftalık çalışma süresi 20 saat olarak kabul edilmesi hüküm dahilindedir. Kanunun ilgili ifadesinden çıkarılacak olan sonuç ise tarafların bundan farklı bir şekilde düzenleme yapabilmelerini de olanaklı kılmaktadır. Bu yüzden 20 saatin altında da haftalık çalışma süresi belirlemek mümkündür. Taraflar yani işçi ve işveren anlaşma sağlarlarsa haftalık 10 saat yönünde çalışma da mümkün olmaktadır.
Bunun yanında kanun toplam çalışma sürelerini de haftalık belirleneceği gibi aylık ya da yıllık şekilde belirlenmesine de imkân vermektedir. Bu yüzden işçi ve işveren anlaşma sağlarlarsa çalışma süresi aylık ya da yıllık olarak belirlenebilmektedir. Bu sürenin de haftalık ortalaması 20 saatin altına düşebilmektedir. Böylesi toptan belirleme yapılacak olan durumlarda dikkat edilmesi gereken önemli nokta belirlenmiş olan dönem sona ermeden iş sözleşmesinin sona ermesi halinde işçinin çalışmadan belirlenen süre ücretine hak kazanmış olacağıdır. Çalışanın ne kadar çalıştırılacağı ise tamamen işverenin yönetim hakkına bırakılmış olan sıfır saat sözleşmeleri bu durumda farklılık taşımaktadır. Çağrı üzerine yapılacak sözleşmelerde ise çalışma kuralları taraflara geniş bir düzenleme alanı bırakmakta ve böylece kontrolün tamamen işverende olduğu sıfır saat sözleşmesinin de önüne geçtiği için daha yararlı olmaktadır.
Yazılı Sözleşme Yapılmalı
Çağrı üzerine sözleşme yapmak için mutlaka sözleşmenin yazılı olarak beyan edilmesi gerekmektedir. Yazılı bir sözleşmenin olmaması halinde aradaki iş sözleşmesi normal kısmi süreli sözleşmede görüldüğü gibi aksine bir anlaşma yoksa haftalık çalışma süresi haftada yirmi saat olarak kabul edilmektedir. Çağrı üzerine yapılacak olan sözleşmede aksinin taraflar bakımından kararlaştırılmaması dahilinde işçi çalışmaya başlayacağı zamandan en geç dört gün önce işe çağrılmalıdır. Dört gün kuralı taraflar tarafından da belirlenebilmektedir.
Örnek olarak işçi ve işveren anlaşma sağlaması halinde bu süreyi iki güne de indirebilirler. Ancak sürenin çok düşürülmesi, örneğin işverenin yapacağı çağrıda işçinin derhal işbaşı yapacağına benzer kuralların bulunması çalışanın daimi olarak hazır olarak beklemesi anlamına geldiği ve bu durumun da olanaklı olmaması yüzünden geçerli olarak kabul edilmemektedir. Sürenin belirlenmesinde tarafların anlaşması ya da işveren tarafından makul bir süre tanımlaması yapılması önemlidir.