Hükümlü Ve Özürlü Çalıştırma Zorunluluğu
İstatistiklere bakıldığında dünya nüfusunun yaklaşık %10’unun yani 650 milyon kadar bir insanın engelli olduğu bilinmektedir. Türkiye’de ise nüfusun yaklaşık %12’si engellidir ve bu da yaklaşık 8,5 milyon vatandaşımızın engelli olduğu anlamına gelmektedir.
Ülkede herkes gibi engelli vatandaşlarımızın da hayatlarını kazanması gerekmektedir. Ne kadar bazı konularda yardıma ihtiyaç duysalar da aslında istihdamları sağlandığında birçok alanda başarılı olabilirler.
Gelişmiş ülkelere bakıldığında engelli vatandaşların ülke içerisinde rahat yaşamaları, ulaşımlarının kolay olması ve sağlıklı bir şekilde hayatlarını devam ettirebilmeleri için birçok tedbir alınmaktadır. Ayrıca vatandaşların da engelli insanlara karşı nazik, yardımsever ve kibar olması aslında çoğu şeyden daha önemlidir.
Engellilerin de iş yaşamına katkısını sağlamak için diğer ülkelerde olduğu gibi bizim ülkemizde de engelli istihdamı büyük önem taşımaktadır. Bu vatandaşlarımızın da istihdamını sağlamak için özel ve kamu iş yerlerine hükümlü ve özürlü çalıştırma zorunluluğu getirilmiştir.
İşverenler, 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör iş yerlerinde % 3 engelli, kamu iş yerlerinde ise % 4 engelli ve % 2 eski hükümlü işçiyi veya 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21. maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananları meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler.
Özel sektör işverenlerinin artık eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma yükümlülüğü ise bulunmamaktadır ama engelli işçi çalıştırma zorunluluğu vardır.
Zorunlu çalıştırılacak özürlü ve eski hükümlü işçi sayısının tespitinde belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan tüm işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve iş yerindeki tam süreli çalışan işçi sayısına ilave edilir.
İş yerinde kısmi süreli olarak çalıştırılan özürlü ve eski hükümlü işçi bulunması halinde bunlar da çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve toplam işçi sayısından düşülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz. Yarım ve daha fazla olan kesirler tama dönüştürülür. İşçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.
Engelli İşçiler Nereden Bulunur?
Hükümlü ve özürlü çalıştırma zorunluluğu kapsamında işverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunların iş yerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma alanları ile mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşü alınarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Türkiye İş Kurumundan yararlanabileceği gibi, işveren aslında kendi arama kanalları aracılığıyla da engelli çalışanını bulabilir. İşveren, kendi arama kanalları ile bularak çalıştırmaya başladığı engelli işçiyi, işe aldığı tarihten itibaren on beş iş günü içerisinde durumu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bildirmek zorundadır. Bu bildirimi yapmadığı durumda engelli işçi çalıştırma yükümlülüğünü yerine getirmiyor olarak kabul edilir.
Kontenjan fazlası özürlü çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü işçi için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı da hazine tarafından karşılanır.
Bir iş yerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler eski iş yerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe öncelik hakkı tanıyarak, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.